Ellerinde - AlıntıSöz
Ben seni caddesiz, kaldırımsız
Ellerinde yüreğini sana uçuran
Yalın ayaklı bir çocuk saflığında
Ardından koşarcasına
Kainatın tüm ışıklarını söküp
Saçlarına takarcasına...
Kızın başını kaldırdı, gözlerini o kaybolup gittiği gözlere dikti ve sözlerini tamamladı.
Ve... Bir kez baktığım gözlerinde
Bin kez doğarcasına SEVİYORUM!
Diğer Tayfun Şahin Sözleri ve Alıntıları
- Ben seni caddesiz, kaldırımsız
Ellerinde yüreğini sana uçuran
Yalın ayaklı bir çocuk saflığında
Ardından koşarcasına
Kainatın tüm ışıklarını söküp
Saçlarına takarcasına...
Kızın başını kaldırdı, gözlerini o kaybolup gittiği gözlere dikti ve sözlerini tamamladı.
Ve... Bir kez baktığım gözlerinde
Bin kez doğarcasına SEVİYORUM!" - Benim seni ne kadar sevdiğimi anlatmaya ne dilim ne de kelimelerim yeter Hazel. Ama elimde olsa seni ne kadar sevmek isterdim biliyor musun? Ezan ile namaz arası kadar... Doğduğumda kulağıma okunan ezan, öldüğüm kılınan cenaze namazıma kadar, her saniye seni sevmek isterdim...
- Ben seni caddesiz, kaldırımsız
Ellerinde yüreğini sana uçuran
Yalın ayaklı bir çocuk saflığında
Ardından koşarcasına
Kainatın tüm ışıklarını söküp
Saçlarına takarcasına...
Kızın başını kaldırdı, gözlerini o kaybolup gittiği gözlere dikti ve sözlerini tamamladı.
Ve... Bir kez baktığım gözlerinde
Bin kez doğarcasına SEVİYORUM!" - Benim seni ne kadar sevdiğimi anlatmaya ne dilim ne de kelimelerim yeter Hazel. Ama elimde olsa seni ne kadar sevmek isterdim biliyor musun? Ezan ile namaz arası kadar... Doğduğumda kulağıma okunan ezan, öldüğüm kılınan cenaze namazıma kadar, her saniye seni sevmek isterdim...
- Doğduğum günü onu ilk gördüğüm gün olarak yazın, öyle geçsin kayıtlara...
Zira ondan önceki yaşamım bir pul dahi etmez...
Öldüğüm günü boş bırakın, onu ben değil bendeki bilir...
Zira Rabbimin bir vaadi var... "Aşıklar ölmez" - Benim seni ne kadar sevdiğimi anlatmaya ne dilim ne de kelimelerim yeter. Ama elimde olsa seni ne kadar sevmek isterdim biliyor musun? Ezan ile namaz arası kadar... Doğduğumda kulağıma okunan ezan, öldüğüm kılınan cenaze namazıma kadar, her saniye seni sevmek isterdim...
- Başer Ali'nin haline üzülmüştü. Tedirgin bir halde sordu. "Ne zamandır görmüyorsun Hazel'i evlat?" "Dünya takvimine göre mi soruyorsun, gönül takvimime göre mi? Bana göre bir ömür geçti..." "Belki yeniden bir araya gelirsiniz Ali." "Bizim kaderimiz ayrı yazılmış ağabey. Bırak bedenlerimizin bir araya gelmesini, isimlerimizin baş harfleri yan yana gelse bir acının ifadesi oluyoruz." Ali odadan çıkınca Başer önündeki kağıda iki harf yazdı. "AH..."
- Ben seni alın terimle sevdim. O yüzden hep helalim kalacaksın...
- En güzel güneş ne zaman doğar biliyor musun? O gün eş ile başlıyorsa...
- Gözleri yerde duran bir taş parçasına takıldı. Mırıldandı. - Şeytan diyor al şu taşı yerden, yaz üstüne ?seni çok özledim? diye, fırlat suratının ortasına. Anlasın özlemenin ne kadar acı olduğunu... Sonra arkasını dönüp gitmek istedi, ayakları gitmedi. Yeniden yüzünü Şahin?e doğru döndü. Gözleri taş parçasına yeniden takıldı. - Haklısın be Şeytan! diyerek yerden taşı alarak seslendi. - Hey Başkan! Başta Şahin olmak üzere binlerce göz Esila?ya çevrildi. Esila elindeki taşı var gücü ile fırlattı. Şahin, taşı havada yakalasa da, taş sert geldiğinden yüzük parmağının derisini yırtmıştı. Polisler Esila?ya doğru hareket edeceklerdi ki Şahin durdurdu. Sonra Esila?nın yanına gitti. Taş atan elini tutarak Esila?nın avucunu açtı. Dudaklarını yaklaştırıp kızın avucunu öptü. Gözlerini uzun zamandır görmediği kahve tonlarına dikerek fısıldadı. - Şimdi anlıyorum tek taşı neden erkeklerin aldığını. Siz hanımların tek taşları böyle oluyormuş demek... Eli kanıyordu. Esila?nın içi acımıştı. Şahin?in avucunu iki eli ile tutarak kanayan yeri dudaklarına götürerek öpmeye başladı. - Özür dilerim... Özür dilerim... Özür dilerim... - Sakin ol... Yaşayacağım... dedi Şahin gülümseyerek. Sol elini kızın sağ yanağına götürdü. Dudaklarını kulağına yaklaştırdı. - Duyduğuma göre arkamdan çok konuşmuşsun... - Yani... Konuşmuşluğum çoktu, ama söylediğim hep tekti... - Neymiş o tek olan? - Onu çok özledim... - Yani kalbin hala benimle dolu mu? Esila başını geri çekerek, yüzünü örten saçların arasından gözlerini bakmayı özlediği gözlere dikti. Sesi neredeyse sessiz gibiydi... Mırıldanabildi sadece. - Ne kalbi Başkanım? Ağzıma kadar sen doluyum...